Başbakan Ahmet Davutoğlu Düsseldorf’ta Avrupalı Türklerle tarihi bir buluşma yaparak Avrupalı Türkleri doğrudan ilgilendiren konularda önemli açıklamalar yaptı ve uyarılarda bulundu. Başbakan Davutoğlu Düsseldorf’ta Avrupalı Türklerle tarihi buluşma yaptı
ALMANYA’DAKİ MÜLTECİLERE SAHİP ÇIKTI
Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmada, Suriyeli mültecilerin durumunu hatırlatarak, Avrupa ülkelerinin mülteciler karışsında telaşa kapıldığını, Avrupa’dan ırkçı söylemlerin yükseldiğini belirtti.
Babakan Davutoğlu, “Irkçılığa, yabancı düşmanlığına, İslamafobya’ya karşı Almanya’da çok kültürlülüğün, eşit vatandaşlık haklarının Türkiye ve Almanya arasında çifte vatandaşlığa dayanan o köklü bağların daha da tahkim edilmesini istiyoruz” dedi. Türkiye’nin 4 yıldır, Suriyeli sığınmacılara kapılarını açtığını, ekmeğini, aşını paylaştığını belirten Davutoğlu, geçen hafta gerçekleşen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda bu konuyu gündeme getirdiğini, “milletimle gurur duyuyorum. 2 milyon kardeşi geldiğinde tek bir ırkçı tepki göstermeyen, yabancı düşmanlığı göstermeyen, bağrını açan, milletimle gurur duyuyorum” dediğini söyledi.
BİZ KİMSEYE DİNİNİ SORMADIK
Suriyeli mülteciler yürüyerek Avrupa’ya dayandığında, Avrupa ülkelerinin bazılarından, “Avrupa kıtası Hristiyan kıtasıdır, Müslümanlar burada ne arıyor” diye tepki gösterildiğini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti: “Biz ise kapımıza gelene ‘Müslüman mısın, Hrıstiyan mısın’ diye sormadık, ‘Arap mısın, Türk müsün, Türkmen misin’ diye sormadık, ‘Sünni misin, Nusayri misin’ diye sormadık, tek bir soru sorduk; insan, insan ve insan… Bizde Şeyh Edebali var yüreğimizde, dilimizde. O der ki ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’. Bizim devletimiz insanı yaşamak için var, bizim milletimiz insan onuru için var. Kim nerede bir zulümle karşılaşırsa bilsin ki Anadolu, onun ana diyarı gibi helal yurdu olacaktır. Nihayet bu tartışmalardan sonra Almanya cesur bir kararla mültecileri alma kararı aldı, tebrik ediyoruz. Kim mazluma kucak açarsa onun yanındayız. Kim zalimle işbirliği yaparsa onun karşısında olduk, karşısındayız.”
“MAZLUM İNSANLARA SAHİP ÇIKINIZ”
“Alevi, Sünni, Türk, Kürt ayrımı yapmadan aynı çorbaya kaşık sallayan, aynı vatan hasretini duyan kardeşim, size sesleniyorum” diyen Davutoğlu, şunları söyledi: “Suriyeli mülteci kardeşlerimiz Avrupa’ya, Almanya’ya geldiğinde siz de onlara bağrınızı, yüreğinizi, gönlünüzü açın. Bir insanlık dersi verin. Çünkü onlar başları sıkıştığında yönlerini bize doğru dönmüşlerdi. Kahramanmaraş, Gaziantep istiklal için işgal ordularına ayağa kalktığında Halep’de onlarla dua etmişti, İdlib onların yanındaydı, Lazkiye, Haseke onların yanındaydı. Şimdi de biz onların yanında olacağız. Kim ne derse desin, kim ne eleştiri getirirse getirsin. Çevre ülkelerde bir zulüm varsa, Saddam’ın Kürt kardeşlerimize yaptığı gibi, geçmişte ya da Miloseviç’in Boşnak kardeşlerimize, Kosova’da Arnavut kardeşlerimize yaptığı gibi, kim kime zulmederse, olanlara bağrımızı açtık, açmaya devam edeceğiz. Sizlerden de Avrupa’da her bir köşesinde 53 yıl önce buraya tahta bavullarla gelen babalarınız, dedeleriniz gibi, bugün ayağında ayakkabı olmadan, sırtında giyecek bir şeyi olmadan yürüyen kardeşlerinize bağrınızı açın, onlarla beraber Avrupa bir insanlık dersi verin ki Avrupa’da yabancı düşmanlığı, ırkçılık yapanlar derslerini alsınlar. Siz Hazreti Mevlana’nın torunları, Ahi Evran’dan beslenen sizler bir kez daha insanlık dersi vereceksiniz. Almanya’da Alman komşu, dostlarınızla birlikte mültecilere, bu garip, mazlum insanlara sahip çıkınız.”
AVRUPALI TÜRKLERE TEŞEKKÜR
Avrupa’da yaşayan vatandaşlara çalışkanlıkları için teşekkür eden Davutoğlu, Almanya’daki Türkiye vatandaşlarının Alman toplumuyla içi içe yaşayarak Avrupa’ya entegrasyonu öğrettiğini söyledi.
Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Asimilasyon değil, ama entegrasyonun ne olduğunu herkes sizden öğrensin. Almanya’nın her tarafından 3,5 milyon kardeşimiz, en az 5 Avrupa ülkesinden daha büyük bir nüfusla Avrupa’nın merkezindeler. Estonya’dan, Letonya’dan, Litvanya’dan, Lüksemburg’dan, Malta’dan. Hepsine saygı duyuyoruz, dost ülkelerdir, onlardan daha kalabalık nüfusla Almanya’dasınız, Avrupa’dasınız. Bundan sonra da Almanya’da, Avrupa’da bu ülkenin, bu kıtanın kaderi yazılırken sizlerle yazılacak. Ne güzel federal parlamentoda 11 milletvekili, eyalet parlamentolarında 42 milletvekili. Her yerde sizleri görmek istiyoruz. Türkçenizi koruyun, ama Almancayı da en iyi şekilde kullanın. Kimliğinizi koruyun ama Alman kültürüne de intibak edin. Birbirinize sımsıkı, dipdiri, dimdik olun, ama Alman komşularınızla da buluşun. Almanya’da Anadolu irfanının yeşermesi için hep beraber çalışın. Sizlerle gurur duyuyoruz, çünkü siz Türkiye ile Almanya arasında bir dostluk köprüsüsünüz. Bugün iki Almanya’nın birleşmesinin 25’inci yıl dönümü. Almanya’nın milli günü, ulusal günü, dost ve müttefik Almanya’ya bir kez daha buradan selamlarımı sunuyorum, tebriklerimi ifade ediyorum. Sayın Merkel ile ayrılmadan önce görüşeceğiz, bizzat tebrik edeceğim.”
DOSTLUK KÖPRÜSÜ
Davutoğlu, Almanya’nın huzuru ve Almanya’daki çok kültürlü hayatın bekasının Türkiye için de önemli olduğuna işarete ederek, “Irkçılığa, yabancı düşmanlığına, İslamafobyaya karşı Almanya’da çok kültürlülüğün, eşit vatandaşlık haklarının Türkiye ve Almanya arasında çifte vatandaşlığa dayanan o köklü bağların daha da tahkim edilmesini istiyoruz. Almanya ve Türkiye tarih boyunca dost olmuş, bundan sonra da dost olacak ülkelerdir. Sizler de bu dostluk köprüsünün en önemli unsurlarısınız. Sizlerin köprü olduğu dostluk kıyamete kadar sürecek inşallah. Almanya’da Türkler hem kimlikleriyle var olacak hem de Türkiye ile Almanya arasında dostluk köprüsü olacak” değerlendirmesinde bulundu.
“PUSLU HAVALARI SEVEN ÇAKALLAR”
AK Parti’nin sorumluluk üstlendiği alanlar ile muhalefetin takip ettiği siyasi çizgiye bakılarak değerlendirme yapılmasını isteyen Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
BLOK İŞE YARAMADI
“Daha seçim sonuçları ilan edilir edilmez CHP, bir blok tartışması başlattı ve dedi ki ‘AK Parti karşısındaki blok, bu seçimi kazanmıştır’. Blok siyasetiyle milleti kutuplaşmaya teşvik ettiler. Aynı gece Sayın Bahçeli, bu kez, ‘Biz hiçbir hükümet formülünde yokuz’ dedi. Hemen ertesi gün, birkaç gün sonra HDP yetkililerin bir kısmı halkı neredeyse silahlanma çağrısıyla ayaklanmaya davet etti. Bakın bir yerde blok siyaseti vardı, biz ona karşı ‘birlik siyaseti’ dedik. Bir parti ‘hayır’ siyaseti dedi, her şeye ‘hayır’ dedi. Koalisyona ‘hayır’ dedi, seçime ‘hayır’ dedi, ne dediysek, ne teklif ettiysek ‘hayır’ dedi. Biz ona karşı millet ne diyorsa ona ‘evet’ dedik. ‘Başımızın üstündedir milletin iradesi’ dedik. Bir başka parti terör siyasetini gündeme getirdi, biz ona karşı ‘huzur siyaseti’ dedik. Birileri, puslu havaları seven çakallar, Türkiye’ye pusu kurmak için bekleyenler 20 Temmuz günü bir düğmeye basmışçasına hareket ettiler.” 20 Temmuz’da Ramazan Bayramı’nın dördüncü günü, bayram sevincinin daha yaşamamışken Suruç’ta “dini” lekeleyen terör örgütü DAEŞ’in 32 vatandaşı katlettiğini anlatan Davutoğlu, aynı gün bölücü terör örgütünün de Adıyaman’da bir askeri şehit ettiğini kaydetti. DHKP-C terör örgütünün, İstanbul sokaklarında silahlı gösteri yapmaya kalktığını, ertesi gün 2 polisin uyurken evlerinde şehit edildiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti: “Şöyle düşündüler, 13 yıllık başarı hikayesinden sonra AK Parti kadroları tek parti iktidar olmamış olmak dolayısıyla tereddüt eder, yavaşlarlar diye düşündüler. Bilmiyorlar ki, bizim yüreğimizdeki bu ülke aşkı hiçbir şekilde ne durur, ne yavaşlar. O çakallar, bu saldırılarını 23 Temmuz’a kadar sürdürdüler. 23 Temmuz’da yaptığımız güvenlik zirvesini müteakiben bütün güvenlik birimlerimize, askerimize, polisimize, istihbaratımıza tek bir talimat verdik. Madem ki bu terör örgütleri, DEAŞ, PKK ve DHKP-C, bize Türkiye’ye savaş ilan etmiştir, hepsinin haddini bildireceksiniz, hepsinin. Tuzak kuranların tuzaklarını başlarında parçalayacaksınız.”
“BUNLAR SORUMLULUK ALMAKTAN KORKARLAR”
Anayasal bir zorunluluk olan, “anayasa hükümetine” CHP ve MHP tarafından bakan verilmediğini anımsatan Davutoğlu, milletvekillerine bu konuda neden baskı yapıldığını sordu.
MHP’den bu anayasal görevi kabul eden, gönderilen mektuba ‘Evet, ben hazırım. Ben bu görevi üstlenirim’ diyen tek kişinin Tuğrul Türkeş olduğunu hatırlatan Davutoğlu, şu ifadelere yer verdi:
“Teklifimiz çok açıktı. Gelin beraber 1 Kasım’a yürüyelim. Dediler ki, ‘Hayır.’ Neden biliyor musunuz? Bunlar sorumluluk almaktan korkarlar. Bunlar muhalefet yapmaya alışkanlar da iktidar olup herhangi bir karar almaya cesaretleri yok. Terörle mücadele yürürken onlar genel merkezlerine kapandılar. Biz bir gün Diyarbakır’da bayram namazı kıldık, öğleden sonra Yüksekova’daydık, askerlerimizle, halkımızla beraberdik. Diyarbakırlı yiğitlerle beraberdik. Allah onlardan razı olsun. Teröre karşı dimdik duran, Diyarbakır’daki bayram namazında bizimle buluşanlardan Allah razı olsun. Sonra Dağlıca şehitlerinin arkadaşlarının yanına gittim. Dediler ki, ‘Sayın Başbakanım risklidir, oralarda çatışmalar var, gitmemiz riskli olabilir.’ ‘Askerimizin olduğu yere, bir başbakan olarak ben gitmezsem, bu makam bana haram olsun’ dedim. Onlar ülke sorumluluğu almak için bakan koltuğuna bile oturmaktan kaçarken, biz gecemizi gündüzümüze kattık, hem terörle mücadeleyi yürüttük hem terör örgütlerinin baskısı altındaki, doğudaki, güneydoğudaki kardeşlerimizle buluştuk. İşte size söz veriyorum. Kim ne derse desin, ne baskı yaparsa yapsın, 7-8 Haziran akşamı AK Parti’nin o şerefli, Cumhurbaşkanımız tarafından demokrasi platformu haline getirilmiş balkon konuşmasının gereğini bir daha söylüyorum, bu ülkeyi bir dakika dahi hükümetsiz bırakmamaya kararlıyız. Onlar kaçacaklar, biz ise meydana çıkacağız. Hem siyaset meydanına hem de miting meydanlarına, halkla buluşmaya, kardeşlerimizle buluşmaya geliyoruz.”
“MAHALLESİNDEN KORKAN, DAĞDAN KORKAN, MİLLETLE YOL YÜRÜYEBİLİR Mİ?”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçici hükümete HDP’nin ise iki bakan verdiğini, bu bakanların da takriben bir ay sonra istifa ettiğini anımsattı.
“CHP ile MHP’de mahalle baskısı vardı, bakan olmamak için. HDP’de ise dağ baskısı vardı. Mahallesinden korkan, dağdan korkan, milletle yol yürüyebilir mi?” diyen Davutoğlu, “İşte biz, Allah’tan başka kimseden korkmadık. Milletten başka kimseye güvenmedik. Onun için en zor şartlarda, her zaman millet bize destek verdi. 1 Kasım’a şimdi AK Parti bakanlarının da olduğu ama içinde Beril Hanım gibi bağımsız bakanlarımızın da olduğu hükümetle gidiyoruz” ifadesine yer verdi.
Gurbetçilerin Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip ettiğini çok iyi bildiğini söyleyen Davutoğlu, “Yürümekte olan huzur ve demokrasi operasyonu, bütün hedeflerine birer birer ulaşıyor ve terör odakları bulundukları yerlerde yaptıkları hesaplarla birlikte birer birer bertaraf ediliyor” dedi.
MERKEL’LE GÖRÜŞECEK
Davutoğlu Almanya’nın 25’inci birleşme yıl dönümü olduğunu kaydederek, “Böyle bir günde ziyaret etmek de Almanya’ya mesaj açısından önemli taşıdı. Bulunduğunuz yerdeki Alman dostlarınıza da ulusal günleri dolayısıyla tebriklerimizi iletin. Alman dostlarınızla sıkı bir ilişkiye girin. Avrupa’ya gelen mültecilere kucak açarak Avrupa’ya insanlık dersi verin. Avrupa’ya gelen mülteci kardeşlerimiz kendilerini burada sahipsiz sanmasın. Onlara yüreğinizi açın, evinizi açın ve bu hareketlerinizle ırkçılara ders verin. Sayın Merkel cesur bir karar verdi ve mülteciler konusunda kararlı adımlar attı. Kendisini bu kararlı tutumundan dolayı tebrik ediyorum. Kendisiyle görüşeceğim. O zaman da kendisini tebrik edeceğim.” dedi.
BAŞBAKAN MÜJDELERİ SIRALADI
Başbakan Davutoğlu, “Bir önceki Almanya ziyaretimizde sizlere bazı sözler vermiştik. Biz söz verdik mi sözümüzde durururuz. Bakın Türk Hava Yolları’nda (THY) 9 kişilik aileye yüzde 20 indirim başladı. Yurtdışından getirilen araçlar artık 2 yıl boyunca Türkiye’de kalabilecek. Yurtdışından getirilen telefonların Türkiye’de kullanım süresi 4 aya yükseldi. Burs talepleri karşılanacak. Yurtdışında yaşayan bütün gençler “Gençlik köprüleri” projesi çerçevesinde en az bir kere Türkiye’ye getirilip gezdirilecektir. Türkiye’yi gezmeyen gurbetçi çocuğu kalmayacak. Doğum ücretlerinin kişinin yaşadığı ülkede istediği bankaya yatırılması için talimat verdim. Askerliği 6 bin Euro’dan 1 Euro’ya düşürdük. 1 Kasım’da inşallah yeni hükümetle bu uygulamamıza start vereceğiz. Bunun yanısıra Avrupa’da yaşayıp Türkiye’de emekli olmak isteyen vatandaşlarımız, Türkiye’de ki gibi SGK’nın bütün haklarından sorunsuz bir şekilde yararlanabilecek. Sorunlar ortadan kaldırılacak. Ve hepsinden önemlisi Almanya artık seçim bölgesi olacak. Bu yönde çalışmalarımız sürüyor ve bunu en kısa sürede hayata geçireceğiz.” dedi. Başbakanın yeni müjdeleri Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımız tarafından büyük alkış aldı.
Başbakan Davutoğlu ayrıca yaptığı özel açıklamalarda, Avrupalı Türklerin çeşitli sorunlarına değinerek önemli ve tarihi açıklamalarda bulundu; Avrupalı Türklerin provokasyonlar karşısında oyuna gelmeden, dik durmaları gerektiğini uyarı olarak ifade etti.