UETD olarak, 29.08.2015 tarihinde VIKZ bünyesinde Hagen’da hizmet veren Camiye karşı gerçekleştirilen kundaklamadan büyük bir üzüntü ile haberdar olduk. Şu an görevli merciiler konu ile ilgili araştırmalarını yürütmeye devam etmekteler. Camii üyelerinden birinin erken müdahalesi sayesinde bu kundaklama ufak hasarlarla atlatıldı. Ancak müslümanlara ve camiilere yönelik Islam karşıtı aşırıkların gün geçtikçe daha da arttığını, hatta kundaklamalara kadar vardığını büyük bir kaygi ile gözlemlemekteyiz.
UETD olarak Hagen camii kundaklamasını şiddetle kınıyor, bu tür eylemlerin müslümanlara karşı yürütülen yapisal bir nefretin bir parçası olduğunu vurgulamak istiyoruz. Almanya’daki müslümanlar bu kundaklamayla birlikte tekrar büyük bir şok yaşadılar. Gerek müslüman kimliklerini ifade etmede gerek ibadet özgürlüğü konusunda olsun, almanya’da ne kadar güvende olduklarını sorgulamaktalar. Bir çok müslüman, zamanla bu tür aşırıkların müslümanlara karşı anti-islami- ırkçı ve insan hayatina mal olacak aktif eylemlere dönüşmesinden korkuyor. Bu bağlamda, UETD yetkili merciilerin müslüman halkın bu haklı korkularını geç olmadan ciddiye almalarını bekliyor, güvenlik güçlerini gereken önlemleri almaları için göreve davet ediyor.
Artık camiler yakılmaya başlanıyorsa bu yetkili merciiler için verilen en büyük mesajdir! Burada sorulması gereken soru, “müslüman vatandaşlarımızı korumak, güven duygusu içinde uyumalarını sağlamak için ne yapmaliyiz?” sorusudur. Müslüman halk ise bundan ziyade, yetkililerin son dönemde olan acı olaylara karşı göz yumduklarini, müslüman halkın güven içinde yaşaması için üzerlerine düşen görevi önemsemeklerini hayretle gözlemlemektedir. Almanya müslümanları şu anda, en büyük destege ihtiyaci olan sosyal gruplardan biri durumunda iken, gerek toplumsal gerekse siyasal bazda en az destek gören grup olduklarını üzüntüyle son dönemde gün be gün daha da derin bir şekilde hissetmekteler. UETD olarak kutsal mekanlara yapılan -cami, kilise veya sinagog- her türlü saldırıyı tekrar şiddetle kınıyor, bu tür saldırıların sadece bir dine değil, anayasa ile koruma altına alinmiş din ve ifade özgürlüğüne yapılmış bir saldırı olarak görüyoruz. Sosyal sorumluluğun özel bir değer olduğu toplumumuzun, insanların inançlarından dolayi tehdit altinda yaşamalarına izin vermeyeceğine dair inancımızı yitirmek istemiyoruz.
UETD Genel Merkezi